Başlarken şöyle yazdım Instagram profilime: Biraz günlük, biraz motivasyon, biraz da blog, #yersen Mantık basit: Ben yazıyorum, isteyen okuyor, birlikte gülüyoruz. Bitti. Sevgi, saygı, dünya barışı… Not: Hislerime tercüman olan Özer Aydoğan’a saygılarımla


Can: Lacivert koyu mavidir. Bu yüzden de dark blue. Ben: Sen İngilizce biliyor musun oğlum? Can: Sadece renkleri ve sayıları biliyorum. Çünkü ben Türküm. (Bkz. 10 adımda bilingual milliyetçilik) #yersen


Bil Bakalım Seni Ne Kadar Seviyorum diye bir kitabı var Can’ın. Ondan yola çıkarak uydurduğumuz oyun sırasında 2-3 gün önce şöyle bir diyalog geçti aramızda: Ben: Seni ne kadar seviyorum biliyor musun? Can: Ne kadar? Ben: Everest’in tepesine kadar Can: Everest İstanbul’da değil ki! Ben: Hah işte düşün, o kadar uzaklara ve yükseklere kadar. Can: Ben seni ne kadar seviyorum…