Anne pudingi 🙂 annelerin yaptığı her şey gibi bu da gol! Can’ın okulunda yabancı öğretmenler de var. Geçen sabah okul yolunda konuşuyoruz: -Gidince Merve öğretmene günaydın, Eva öğretmene de good morning diyelim mi? -Hayır, günaydın derim, öbürünü demem. -Peki oğlum, ben derim, sen de İngilizce öğrendiğin zaman dersin istersen. -Ben İngilizceler bilmiyor muyum? -E tabi henüz bilmiyorsun, öğrenirsin sen de.…
Değişik bir tatlı yapıp, bayramı bahane edeyim dedim. Ve geleneksel Türk tatlısına post modern yaklaşınca bu çıktı ortaya: ÇAKLIT-KARAMEL CHIA PUDING, #yersen 200 ml badem/hindistan cevizi sütü 4 yemek kaşığı (40-50 gr) chia tohumu 2 yemek kaşığı (20 gr) ham kakao 2 tatlı kaşığı keçiboynuzu özü 1-2 çay kaşığı vanilya özütü 6 iri hurma (iyice yıkanıp, üzerini geçecek kadar temiz…
Yemek sadece karnımı doyurmak için yaptığım bir eylem hiç olmadı. Benim ruhum şişkodur. Yemek benim için şölendir, festivaldir. Neyle neyin iyi gideceğini hayal eder, bunu yaparken yutkunur, onu hangi şekillerde somutlaştırabileceğimi düşünür, biraz daha yutkunur, sonunda da iyi kötü bir sonuçla çıkarım işin içinden. Belli ki bizde bu özellik ırsi, Can da benim gibi. Aşağıdaki reçete onun hayaliyle ortaya çıktı.…
Geçtiğimiz kış hemen her hafta yaptığım kekti kendisi. Çok tok, doyurucu, üstelik nohut ununu yaptıktan sonra malzemeleri de pek antin kuntin değil. Sıkıştığımda, evde bir şey olmadığında, yanında kefirle Can’a her öğün (aynı gün 3 öğün değil tabi ki) verebiliyorum. Buyurunuz… NOHUT UNLU TAHİNLİ KEK 2 yumurta 1 çay bardağı tahin 1 çay bardağı su 2 çay bardağı nohut unu…
Doğarken güneş ardından tepelerin, atölye vakti gelmiştir alkalioldumbenannelerin🏼♀️ Ben atölye yollarına düşerken, sizleri dün Can’la yaptığımız kurabiyeyle baş başa bırakıyorum. Yap, yavrunu sevdir bacım! YAVRUNU SEVİNDİR KURABİYESİ, #yersen 4 kuru incir (suda beklemiş) 4 yemek kaşığı tahin (@tarlaburada) 3 yumurta 1 cup balkabağı posası/ya da elle iyice sıkılmış rendelenmiş balkabağı 1 cup ceviz-rondodan geçirilmiş (@tarlaburada) 1/2 cup dut kurusu tozu…
Huyum kurusun, yola çıkmaya 10-15 saat kalana kadar çanta toplayamam. Üzerimde baskı yaratan iş yapma zorunluluğunu baltalamak için binbir bahane uydurmada bir dünya markasıyım. Evel ezel böyleydim. Üniversitede de sınav öncesi mercimek köftesi yapmak, ya da ertesi günkü vizeye çalışmak üzere toplanılan evde illa ki kinge oturmak gibi rutinlerim vardı. Dün sabah kahvaltıya annemler gelecek diye @healthyfoodbreak’den zamanında kaydetmiş olduğum…
Can: Anne sana köfteli makarna yaptım. Ben: Ooo eline sağlık, yiyeyim hemen. Can: Dur, sadece köftelerini ye! Ben: Neden oğlum? Can: Çünkü makarna sağlıksız Ben: Öyleyse neden sadece köfte yapmadın ki? Can: Bu restoranda böyle. #yersen Sevmediği yiyeceklere-evet, makarna sevmiyor-sağlıksız diyerek onları ötekileştiren bir evladım var. Bana da böylesi müstahak zaten. Genel kanının aksine, Can hiçbir zaman kereviz sapı kemiren…
Kendime yazdığım doğumgünü notunda (bkz. ona küçük sürprizler yapın), değişip dönüştüğümden dem vurmuştum. Bilen bilir, tatlı benim yumuşak karnımdı. Düşkünlük, aşk, tutku bu bağı tasvir etmekte yetersiz. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir duygu yoğunluğuydu diyeyim. Mesela kafam kadar tahinli-cevizli-vişneli çöreğin yanında dondurmalı sahlep içebilmekti. Annemin komşulara dağıtmasına fırsat vermeden, birkaç saatte aşure tenceresinin dibini görmekti. Gece vakti evde hiçbir şey yoksa,…
Bir Nar crumble kolay yetişmiyor hanım. Yenisini alınca eskisini ivedilikle sıpıtma isteği bende biraz baskındır. “Yine ne icat çıkardın başımıza?” dediğiniz olur olmadık denemelerimin çoğunda, ya az daha beklese bozulacak, ya da yeni gelene yol açması için tüketilmesi aciliyet gerektiren malzemelerimi kullanıyorum. Ve bazen bu malzemelerle öyle abuk kombinler kuruyorum ki, sağ ve sol omzumdaki iki gurme melek koalisyon kurup,…