

Zoru başarırım, imkansız zaman alır.
Benimle uğraşacak kefir peyniri, kefiraltı suyu daha mayasından çıkmadı! Tabi dün katıldığım İpek Kuşçu atölyesinin de buna katkısı büyük.
48 saat mayaladığım kefirimi dün gece tülbentte süzülmeye bıraktım. Ve bu sabah bu taze, süzme peynirimsiye kavuştum.
Bu dostumuza ister taze peynir muamelesi yapın kahvaltıda tüketin, ister başka tariflere katın, ona her yol Paris. Son derece güzel kıvamlı ve yağlı (üstelik beklentimin aksine ekşi de olmayan) bu süper besini bir deneyin derim.
Önce Yanlış Cem’e tattırdım. Tabi “kefir peyniri” önyargısıyla tattığı için “hımm, eeh” demekle yetindi. Ardından ben tadına baktım, “uuu ekşi de değil, bayağı kaymak gibi, mis olmuş bu” deyince artık dayanamadı, “hiç kaymak görmesek bunu kaymak diye yutturacaksın yani!” diye isyan etti evimin direği, ana muhalefet lideri.
Ve Gözde durmadı sayın seyirciler, icatlardan icat beğendi:
BEYAZ ANNE PUDİNGİ, #yersen
2 yemek kaşığı kefir peyniri
1 kuru kayısı (geceden suya konmuş)
4-5 badem (aktive edilmiş)
1/4 muz
Hepsini küçük küçük doğrayarak karıştırdım. Oldu Can’a kahvaltı pudingi. Çocukların gözünde imaj her şey. Ben bulamaca puding deyince gözleri parladı yavrunun. “Al evladım kefir peyniri yaptım sana” diye sunmayacak kadar deneyimli anneyim hamdolsun.
Kıssadan hisse: Anneler, çocuğunuzu kandırmayın, onu manipüle edin. Evet.
Yorum Yapın