Bu akşamki programımızı, Akıncılar (Alki Versiyon) ile açıyoruz:
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi iştahımızı yendik
Haykırdı Ayşegül Çoruhlu, “akşam yeme!” diye
Bir kış günü geçtik dark side’a kafilelerle
Şimşek gibi atıldık sebzeye dört koldan
Şimşek gibi her alkinin geçtiği yoldan
Bir gün yine doludizgin koşu bantlarımızda
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla
3 ay sonra bugün gülleri açmış görürüz de
Hâlâ o balkabaklı cheesecake gitmez, gözümüzde
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi iştahımızı yendik
Yalan değil, insanın hakikaten yedikçe yiyesi geliyormuş a dostlar. Bakın yılbaşı sonrası tam zamanlı fastingle birlikte “dinner cancelling” (akşam yemeğini atlama) de yaparak sahalara geri döndüm. 3 haftalık besin grubu detoksumun bitiminde bile şu 3 günde hissettiğim hafifliği hissetmemiştim. Tabi bunda, son zamanlarda gecenin 10’unda Yanlış Cem önderliğinde yediğim kestane kebapların da etkisi yadsınamaz.
Diyeceğim şudur ki, gece tıkınmayın anacım. Çok mecbursanız da hafif tutmaya gayret edin. Ya da yiyin, ne bileyim. Bazen ona da ihtiyaç var (yazar bu satırlarda şalteri indirmişti).
Ne zamandır “yediğim içtiğim benim olsun, size anılarımı anlatayım” modundaydım.
Hadi buyurun madem, son akşam yemeğim:
MİKRO YEŞİLLİ PANCAR SALATASI, #yersen
Pancar salatası (haşlanmış pancar-balzamik-zeytinyağı)
Humus (#AOBAhumus)
Mikro yeşiller
Yılbaşı sofrasından kalanları bitirmek üzere, pancar salatamı brokoli ve hardal yeşilleriyle harmanlayıp, üzerine sulandırıp sos haline getirdiğim humusu gezdirdim. Bayağı fayn-dayn bir şey oldu. Şiddetle tavsiye ederim.

Yorum Yapın