Bil Bakalım Seni Ne Kadar Seviyorum diye bir kitabı var Can’ın. Ondan yola çıkarak uydurduğumuz oyun sırasında 2-3 gün önce şöyle bir diyalog geçti aramızda:
Ben: Seni ne kadar seviyorum biliyor musun?
Can: Ne kadar?
Ben: Everest’in tepesine kadar
Can: Everest İstanbul’da değil ki!
Ben: Hah işte düşün, o kadar uzaklara ve yükseklere kadar.
Can: Ben seni ne kadar seviyorum biliyor musun?
Ben: Ne kadar?

Can: Yanardağ kadar!
Ben: Uuu… Püskürtmeli! Seni ne kadar seviyorum biliyor musun?
Can: Ne kadar?
Ben: Okyanusun en derin yerine kadar.
Can: Seni ne kadar seviyorum biliyor musun?
Ben: Ne kadar?
Can: Buradan yan komşulara kadar!
Ben: …
(Onyüzbin dönümlük çiftlikte yaşamıyoruz ha, yan komşu=oda duvarının öbür tarafı)
Olsun, niyete bakar.
Niyet demişken, Ocak ayının ilk günleri vesilesiyle Instagram bir iyi niyet şelalesi gibi çağıldıyor. Şu birkaç gün motivasyonu düşük olanı dövüyorlar. Ben de, sanki dün en gevşek halimle Oreolu çiizkeyki sahleple yuvarlamamışçasına, bugün küt diye fabrika ayarlarıma geri döndüm. Yeni yıl gazını almışken de, 3 ay kadar, günde 1-2 porsiyon meyve dışında şekere bulaşmayayım diyorum.
Yani, “buradan yan komşulara kadar!”
#yersen

Yorum Yapın