6 aydır kamuya mal olmuş bir beslenme alışkanlığım var. Bu biraz hamilelik gibi. Hamile kadının karnı hamile olmayanların ne kadar ilgi odağıysa (bkz. kaç aylık, kız mı erkek mi, adı ne olacak?), sürüden ayrılanların kursağından geçen her bir lokma da diğerleri için öyle. Hele ki Türkiye gibi canın boğazdan geldiği bir coğrafyada, sofradaki “öteki”ysen; sadece yiyip içtiklerin değil, yemeyip içmediklerin de dert oluyor.
Kafalarda deli sorular, kolayca silemiyorsun. Bu yüzden (alkalik.com için bir SSS bölümü hazırlarken) Instagram için de sık sorulan sorular (#AOBAsss) hashtagi yapıp, cevapları sıralayayım dedim.
Öyleyse Orhan Gencebay tonuyla:
“Arkadaşlar, hazır mıyız?”
Alkalioldumbenanne gururla sunar:

Sık Sorulan Sorular
– Sen şimdi doyuyor musun o yediğinle?
Agop’un kör kazını kriter almıyorsak eğer, iki gözüm önüme aksın ki doyuyorum.

– Görüntüsü iyi de, tadından haber ver?
Vallahi iyi ayol! Oradan bakınca pek normal görünmüyor olabilirim ama ömrümü tadını sevmeyeceğim şeyler yiyerek geçirecek kadar da sıyırmadım kafayı.
Evet, yediklerim geleneksel tatlar değil, damak zevki de mutlaka görecelidir. Ancak bir yemeğin sağlıklı olması, lezzetsiz olduğu anlamına gelmez. Aksi kanı çok yaygın. Hatta sırf bu yüzden, “sağlıklı olamayacak kadar lezzetli” sloganıyla #YanlışCemOnaylı diye bir hashtag çıktı ortaya. Bana inanmıyorsanız, #YanlışCem’e inanın bari.

– Öyyk, o ne öyle yemyeşil?
Öyyk denmez ablaya. Bu da sebze suyu. Kapkara çikolata iyi de, yemyeşil sebze suyu mu kötü? Tartışılır.

– Ekmeksiz kahvaltı olur mu hiç?
Olur. Yıllar var kahvaltıda ekmek yemem. Diğer öğünlerde zaten hiç yemezdim. Haftasonları simit ya da hamurişi yerdim, ama ekmek benim demirbaşım hiç olmadı. Ne ekmekler gördüm, zaten yoktular. Biraz da alışkanlık meselesi. Klişeyle taçlandırmak gerekirse, isteyince oluyor.

– Et ve/veya hayvansal ürünler yemiyor musun?
Oldum bittim pek etçil değilimdir. Anlamam etten. Kırmızı eti sosyallik gereği mecbur kaldıkça tüketiyorum.
Tavuk eve almıyorum.
Haftada 1-2 kez balık yemeye çabalıyorum.
Çorbaları kemik suyuna yapıyorum.

Peynir keşke yemesem, ama seviyorum keratayı. Yiyeceksem keçi peyniri, taze peynir olmasına gayret ediyorum, miktarını az tutuyorum.
Manda ve koyun yoğurdu tüketiyorum.
Kefir içiyorum.
Yumurta yiyorum.
İnek sütünü eve sokmuyorum. Gerekince keçi, badem, fındık, ceviz sütü kullanıyorum. (Bkz. #AOBAbademsütü)

– Peki B12 eksikliği?
Takviye alıyorum.

– Kahve,alkol, şeker ASLA tüketmiyor musun?
ASLA yemeyeceğim bir şey varsa o da Brüksel lahanasıdır. Sevmiyorumnoktanet.
İlk başladığımda hem nefsimi terbiye etmek, hem de sistemimi iyice bir temizlemek için 2 ay tüm “kötü”lerden uzak durdum. Sonrasında azar azar (hatta arada bir az olmayacak şekilde) yedim içtim kötülerden de. Zaten alkali beslenmenin özünde %75-25 prensibi var. 3 doğru 1 yanlışı götürüyor.
Başka sorunuz?

Yorum Yapın