Kısa bayram gezisi sonrası yine neredeyse tam takır olan buzdolabında dönüşümü bekleyen sadık pancarımla duygusal bir vuslatımız oldu.
3. denemenin sonunda, fırında pancar cipsi yapmanın kendimce en ideal yolunu bugün buldum.
Pancar şekilsiz ve sert olduğundan kesme işlemi bileği biraz zorlasa da, sağlam ve keskin bir salatalık soyacağı mevzunun püf noktasını oluşturuyor👩🏼‍🔬(Bkz. Atom çekirdeğini parçalamış bilim kadını ciddiyeti).
İlk denememde rendenin cips tarafıyla kestiğim parçalar nispeten kalın olmustu ve bu da kurutma süresini uzatmıştı. Soyacakla önce pancarın kabuğunu soyup, ardından incecik gayrı muntazam parçalar elde ettim. İlk iki denememde bunları bir kapta sarımsaklı zeytinyağıyla harmanlamıştım. Bu sefer pancarları pişirme kağıdı serdiğim iki tepsiye dizip, yağlı fırçayla hafifçe üstlerini nemlendirdim. Bitti mi? Bitmedi. Bir de ilk tepsiye Himalaya tuzu+susam, diğerine de Himalaya tuzu+kekik serptim. Her ikisi de başarılı sonuç verdi, ama ben susamlıdan daha bir keyif aldım.
100 derece fırında fan ayarında 1-1,5 saat tepsilerin yerlerini değiştirerek kuruttum cipslerimi. İlk tepsinin kıvamı muhteşemdi. İncecik, çıtır çıtır, ve vıcık değil. Adeta ideal cips prototipi! İkincisini kazara fazla bekletmişim, biraz kavruk oldu, ilki kadar tatlımsak değildi. Ama o çıtırlık, o bir kase cips yedikten sonraki hafiflik paha biçilemez. Cem bile “bunu patates cipsine tercih ederim” dedi.
(Bkz. Zoru başarırım, imkansız zaman alır)
Not: Fotoğraftaki cipsler bir önceki denememden.

Yorum Yapın