İyi Geceler, Tatlı Rüyalar

Can ne vakit hasta olsa tüm odağım o oluyor, ve artıklarla karın doyurmak, bulduğunu yemek gibi bir düstur ediniyorum. Yemeğe vakit ayırmak lükse dönüşüyor. Dün gece 3’te tam da bunları düşünürken aklıma Can’ın ilk 7 ayı geldi, “amaaan” dedim, “yatıp kalkıp haline şükret yine.” Ha gecenin üçünde uyumak yerine neden mi bunları düşünüyordum?
Çünkü pazar gecesinden beri 40 derece ateşle boğuşan evladım 01.30’da “ateş düşürücü içmeyi reddetti. Hasta değilmiş o! (Ateş 39,3)
Babası geldi, “o şurup içilecek!” dedi. Seninki banyoda ciyak ciyak ağlamaya başladı “içmiyceeem!” diye. Gecenin köründe komşuları ayağa kaldırmakla çocuğa koz vermek arasında kalınca süngüm düşüyor. Ona bunu sezdirmemeye çalışarak, katı bir tavırla, “şurup içmeyeceksen pencere önünde soğukta oturacaksın, düşecek o ateş!” dedim (zira önceki akşamüstü de birebir bunları yaşamıştık). “Tamam” dedi. Açarsın gece 2’de odasındaki 2 kanat pencereyi sonuna kadar, oturtursun çocuğu önüne. 2 dakika geçti geçmedi, Can 3,5 saniyelik aralıklarla “anne baksana düştü mü ateşim?” demeye başladı-zira totosu dondu açık pencerenin önünde. 4. ölçümden sonra:
-Henüz yeteri kadar düşmemiş oğlum (mesafeli ses tonu)
-Ben senin yanında oturayım mı anne?
-Hayır soğukta oturacaksın, öyle istedin ya oğlum. Ya da camı kapatalım, şurup iç istersen?
-Tamam anneciiim (süt dökmüş kedi tonu).
İçimde zafer dansı yapan ilkeli sakinleştirip oğlanı hayırlısıyla yatırdım derkeeen:
-Yorganımı örtmedin anne!
-Oğlum ateşin var, ince örtünü örteyim.
-Hayır yorganımııı!! (tepinmeli ve mızırmalı ses tonu)
Can’ın 3 yaşında, AB baş müzakerecilerine şapkalarını ters giydirecek ustalığa erişmesinden mi, yoksa artık benim 45 dakikadır ayakta olmamın getirdiği yılgınlığımdan mı bilmem, yorganını örtüp çıktım odadan. Yarım saat bekleyip, parmak ucumda odasına girip, yorganı pire hafifliğinde açıp, kapıya elimi attığım anda “yorganıııım!” feryadıyla irkildim. “Eeetterebeyaa!” deyip yorganı örttüm, gittim yattım.
Diyeceğim şudur ki, çekimleri süren yeni prodüksiyonumuz “TAMAM ANNE”yi beğendiyseniz; müthiş gerilim serisinin bir başyapıt olan ilk filmi “İYİ GECELER, TATLI RÜYALAR”ın, ve ardından gelen “SON KAŞIK”ın etkisinden kurtulamayacaksınız.

Yorum Yapın